Kestel’in Tarihçesi

Bursa'nın doğusunda yer alan Kestel, köklü tarihi ve stratejik konumuyla yüzyıllar boyunca önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Kuruluşu M.Ö. 300’lü yıllara dayanan ilçe, ilk olarak Yunanistan’dan gelen Megaralılar tarafından kurulmuştur. Zamanla Makedonlar ve Bithyniaların egemenliğine giren bölge, M.Ö. 269 yılında Roma İmparatorluğu’nun kontrolüne geçmiştir.

Kestel ismi, Doğu Roma (Bizans) döneminde inşa edilen ve Latince’de "küçük kale" anlamına gelen "Castel" kelimesinden türemiştir. Roma ve Bizans dönemlerinde savunma amacıyla inşa edilen Kestel Kalesi, özellikle Türk akınlarına karşı Bursa’yı koruyan bir ön karakol görevi görmüştür.

1306 yılında Osman Gazi önderliğinde gerçekleşen Dimboz Muharebesi ile birlikte bölge Osmanlı topraklarına katılmış ve zamanla “Kestel” adını almıştır. Osmanlı döneminde sınır karakolu olma niteliğini yitiren Kestel, özellikle Vani Mehmet Efendi'nin sürgünle buraya gönderilmesinden sonra bir yerleşim merkezine dönüşmüştür. Vani Mehmet Efendi’nin öncülüğünde inşa edilen cami, hamam, imaret ve medrese gibi yapılar, ilçenin sosyal ve kültürel hayatının temel taşlarını oluşturmuştur. Bugün bu yapılardan sadece Merkez Camii ve tarihi hamam ayakta kalmıştır.

1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Bulgaristan’dan gelen göçmenlerle nüfusu artan Kestel, ilerleyen yıllarda Yunanistan, Bulgaristan, Doğu Anadolu ve Trakya gibi farklı bölgelerden gelen göçlerle büyümesini sürdürmüştür. 1938 yılında merkez bucak, 1960’ta belde olan Kestel, 9 Mayıs 1990 tarihinde ilçe statüsüne kavuşmuştur.

Günümüzde Kestel; sanayi, tarım ve fidancılıkla öne çıkan, aynı zamanda tarihi ve kültürel mirasını koruyan Bursa’nın önemli ilçelerinden biridir. Yaklaşık 300 sanayi kuruluşunu barındıran ilçe, “fidan ve süs bitkilerinin başkenti” olarak da bilinmektedir.